Moderatör (Admin) hakkında blog yazıları

Moderatör (Admin)
yazan Moderatör (Admin) - 25 Mart 2025, Salı, 07:02

Tarihin sisli sayfalarında, Emevi komutanı Tarık bin Ziyad'ın cesur İspanya seferi yankılanır. Binlerce askeriyle birlikte, Akdeniz'in hırçın sularını aşarak Cebeli Tarık Boğazı'ndan İber Yarımadası'na ayak basar. Ancak bu yeni topraklarda, onları bekleyen sadece fetih umudu değil, aynı zamanda büyük bir tehlikedir. Ordunun içinde, İspanya kralının muazzam bir ordu topladığı ve her an saldırıya geçebileceği fısıltıları, bir yangın gibi yayılmaya başlar.

Askerlerinin yüzlerindeki endişeyi, kalplerindeki korkuyu sezen Tarık bin Ziyad, liderliğin en zor sınavlarından biriyle karşı karşıyadır. Onları yüksek bir tepeye toplar. Gözleri, az önce demirledikleri, artık birer anıdan ibaret kalacak olan gemilerdedir. Kıyıda bıraktığı bir avuç askere, belki de en akıl almaz emri verir: "Gemileri yakın!" Bu emir, emri alanları dahi dehşete düşürür. Geri dönüşün tüm yollarını kendi elleriyle kesmek... Ancak komutanın kararlılığı karşısında, alevler kısa sürede ahşap gövdeleri sarar, umutları ve korkuları bir arada göğe yükseltir.

Sezen Aksu'nun o meşhur şarkısındaki gibi, "Gemileri yaktım, geri dönemem artık," dercesine, Tarık bin Ziyad ve askerleri, tepeden, kaderlerini mühürleyen o alevleri izlerler. Dumanlar gökyüzüne karışırken, askerlerin şaşkın ve çaresiz bakışları komutanlarına çevrilir. İşte o an Tarık bin Ziyad, tarihin en unutulmaz nutuklarından birini atar:

"Görüyorsunuz," der gür sesiyle, "artık sığınacak bir limanımız, dönecek bir gemimiz yok. Gemileri yaktık... Tıpkı bir sevenin, aşkı uğruna tüm köprüleri atması gibi, biz de bu topraklar için, inancımız için tüm çıkışları kapattık. Önümüzde uzanan bu topraklarda ya zafere yürüyeceğiz ya da bu alevlerin külleri gibi rüzgarda savrulacağız. Önümüzde yalnızca iki yol var: Ya yaklaşmakta olan İspanyol ordusuyla göğüs göğüse çarpışıp onlara üstün geleceğiz, ya da bu topraklarda onurumuzla can vereceğiz. Çoktan unuturdum ben seni, çoktan... Ama şimdi unutulacak bir geçmiş değil, yazılacak bir gelecek var. Seçim sizin!"

Bu sözler, ordunun üzerine çöken karamsarlığı bir anda dağıtır. Artık kaybedecek hiçbir şeyleri kalmamıştır. Geri dönüş umutları, yanan gemilerin dumanıyla göğe karışmıştır. İçlerindeki o son korku kırıntısı da küllenince, yüreklerinde sadece savaşma ve kazanma arzusu kalır. İspanya kralının ordusuyla giriştikleri amansız mücadelede, umutsuzluğun verdiği o son güçle, inanılmaz bir zafere imza atarlar. Bu zafer, sadece bir muharebenin kazanılması değil, aynı zamanda Endülüs Emevi Devleti'nin filizleneceği bereketli toprakların da habercisidir. Yanan gemilerin külleri arasından, yeni bir medeniyetin ilk tohumları atılmış olur.

[ Değiştirilme: 15 Mayıs 2025, Perşembe, 07:08 ]
[ 2163 defa okundu ]